Meme başından akıntı, birçok kadının yaşamının bir döneminde karşılaştığı yaygın bir durumdur. Nadiren erkeklerde de görülebilir. Akıntının içeriği, rengi ve geliş şekli; altında yatan nedenin belirlenmesi açısından önemlidir. Bu durum her zaman ciddi bir sağlık sorunu anlamına gelmese de bazı durumlarda ileri tetkik ve tedavi gerektirebilir. Göğüs ucundan sıvı gelmesinin nedenlerini açıkladık.
Göğüs Ucundan Sıvı Gelmesi Tehlikeli midir?
Göğüs ucundan gelen akıntı kadınlarda sık görülen ve
çoğunlukla tehlikeli olmayan bir durumdur. Gebelik sırasında, emzirme döneminde
görülebilir. Yeni doğan bebeklerde de annenin hormonlarından dolayı akıntı
görülebilir. Erkeklerde görülen akıntı ise genellikle daha ciddi bir problem
olarak değerlendirilir.
Meme başı akıntısının özellikleri durum hakkında bilgi
verir. Akıntı ani bir şekilde geliyorsa, tek taraflıysa, kanlıysa altında yatan
ciddi bir problem olabilir. Akıntı elle bastırıldığında çıkıyorsa; beyaz sarı
veya kahverengi ise hormon değişimlerinden, stresten kaynaklı olabilir.
Renklerine Göre Meme Başı Akıntısı
Meme başı akıntısının sebepleri akıntının rengine göre
sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırma tamamen gözlemlere dayanarak oluşturulmuş
olup teşhis niteliği taşımaz. Vücudunuzda doğal olmayan bir akıntıyla
karşılaştığınızda doktora başvurmanız gereklidir.
Akıntının renklerine göre olası sebepleri şu şekildedir:
- Akıntı berrak ve süt rengi ise prolaktin hormonuyla ilgili
sorunlardan kaynaklanabilir. Özellikle bazı hormon ilaçları ve hipofiz bezinde
meydana gelen tümörler bu akıntıya sebep olabilir.
- Akıntının rengi sarımsı ve yeşilimsi ise anne sütünün öncülü
olabilir. Emzirme sonrası meme kanalından gelen akıntılar buna sebep olabilir.
Bu renkle birlikte akıntıda koku da varsa enfeksiyon ihtimali de
düşünebilir.
- Berrak ve kanlı olan akıntılar genellikte tek memeden gelir.
Bu tür akıntılar diğerlerine kıyaslandığında daha tehlikeli olabilir. Detaylı
şekilde incelenmesi gerekebilir. İyi huylu meme içi tümörü veya kanser
belirtilerinden biri olabilir.
Meme başı akıntısının sebepleri rengine göre bu şekilde
sıralanabilir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu sebepler gözlemlere dayanarak
oluşturulmuş olup teşhis niteliği taşımaz. Bu tarz bir durumla
karşılaştığınızda sağlık kuruluşuna giderek sorunun ana sebebini
öğrenebilirsiniz.
Meme Başı Akıntısının Sebepleri
Meme başı akıntısının çok sayıda olası nedeni vardır.
Bazıları geçici ve fizyolojik olabilirken bazıları altta yatan hastalıkların
habercisi olabilir:
- Hormonal değişiklikler: Hem kadınlarda hem de
erkeklerde hormon dengesindeki değişimler akıntıya yol açabilir. Stres, bazı
ilaçlar, gebelik ve emzirme bu değişikliklerin başlıca nedenlerindendir.
- İlaç kullanımı: Doğum kontrol hapları, östrojen
içeren ilaçlar ve bazı bitkisel takviyeler hormon dengesini etkileyerek
akıntıya sebep olabilir.
- Menopoz öncesi değişiklikler: Bu dönemde süt
kanallarının genişlemesiyle kahverengi akıntı oluşabilir.
- İyi huylu meme kanalı nodülleri: Kanlı veya berrak
akıntılara neden olabilir.
- Meme enfeksiyonları (mastit): Özellikle kötü kokulu,
ağrılı ve ateşle birlikte olan akıntılar enfeksiyon belirtisidir.
Meme başı akıntısının nadir sebeplerinden biri de meme
kanseridir. Meme kanserinde kanlı ve berrak akıntı gözlemlenebilir. Özellikle
akıntıyla birlikte meme başında farklılaşma, kitle de gözlemleniyorsa bir
doktora başvurulması gereklidir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
Meme başı akıntısı farklı sebeplerle meydana gelen bazen
kendiliğinden geçen bir durumdur. Çoğunlukla tehlikeli bir probleme işaret
etmez. Ancak bazı akıntı türlerinin mutlaka bir hekim tarafından
değerlendirilmesi gerekir.
Meme başı akıntısının riskli olabileceği durumlar şu
şekildedir:
- Kanlı akıntı,
- Şeffaf akıntı,
- Akıntıyla birlikte ağrı, ateş ve kitlenin olması,
- Erkeklerde görülen akıntı,
- Meme başının görünümünde değişiklikler,
Bu gibi durumlarda ihmal etmeden sağlık kuruluşuna
başvurmanız ve akıntının altında yatan sebebin tespit edilmesi önemlidir.
Tanı ve Tedavi
Meme başı akıntısında ilk aşamada detaylı muayene yapılır.
Muayene süresince fiziki olarak, görüntüleme yöntemleriyle ve laboratuvar
testleriyle durum değerlendirilir. Riskli durumların olduğu düşünülürse de
biyopsi alınarak inceleme yapılabilir.
Tedavi süresiyse konulan tanıya göre değişiklik gösterir.
Akıntı fizyolojikse kendiliğinden geçeceğinden herhangi müdahale
yapılmayabilir. Enfeksiyon kaynaklı akıntılarda ise antibiyotik kullanımı
gerekebilir. Hormon kaynaklı olanlarda da yine ilaç tedavisi
uygulanabilir.
Tedavi süreci hastanın durumuna göre değişiklik
gösterecektir.
Meme başından sıvı gelmesi her zaman endişe edilecek bir
durum değildir ancak bazı özellikler taşıyorsa mutlaka uzman bir hekim
tarafından değerlendirilmelidir. Erken tanı ve uygun tedavi, olası risklerin
önüne geçilmesinde kritik öneme sahiptir.