Anne sütü bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan tüm enerji ve besin ögelerini bünyesinde barındırır. Bebek beslenmesinde ve gelişiminde yeri doldurulamadığı için ideal, özgün, yaşayan ve bunların sonucunda yaşatan doğal bir besin kaynağıdır.
Ek olarak biyoyararlılık seviyesi yüksek ve sindirimi kolay olan anne sütü, başta beslenme olmak üzere bebek ve anneye sağlık, bağışıklık, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yarar sağlar.
Bebek emzirme konusuyla ilgili olarak UNICEF tarafından yapılan açıklamaya göre “Dünyaya yeni gelen 77 milyon bebeğe (her iki bebekten biri) doğumu izleyen bir saat içinde anne sütü verilmiyor ve bu durum onları hastalık ve ölüm riskinden koruyacak temel besinlerden, antikorlardan ve anneyle yakın temastan yoksun bırakıyor.”
Anne Sütü ve Bebek Emzirme Neden Önemlidir?
Anne sütü özel yapıda olduğu için bebek açısından sindirimi kolaydır. Enfeksiyondan koruyucu nitelikleri sayesinde zengin bir protein içeriğine sahiptir. Anne sütünde bulunan protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirim ve böbrekler açısından bebeğin zarar görmesini önler.
İnek sütünde bulunan demir çinko gibi mineraller anne sütünde de bulunur ancak inek sütünden farklı olarak anne sütündeki bu minerallerin emilimi daha fazladır. Anne sütünde sindirimi kolay doymamış yağ asitlerinin oranı da oldukça yüksektir. Beyin ve sinir sistemi için şart olan temel ve zorunlu yağ asitleri ise inek sütüne göre 8 kat daha fazladır.
UNICEF’in Beslenme Danışmanı France Bégin anne sütünün önemine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulunmuştur: “Bebeklerde ana rahmi dışında anneyle ilk kritik temasın fazla geciktirilmesi çocuğun yaşam şansını, annenin sütünü ve yalnızca anne sütüyle beslenme imkanlarını azaltmaktadır. Oysa tüm bebeklerin doğumdan sonra altı ay süreyle yalnızca anne sütüyle beslenmeleri halinde her yıl 800 bin kadar ölümün önlenmesi mümkün olabilecektir.”
Bu açıklamalar anne sütünün ve emzirmeye erken başlanmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha bizlere ve değerli annelerimize göstermiştir. Emzirmeye ne kadar geç başlanırsa bebeğin ilk bir ay içinde ölme riski de o kadar artmaktadır. Bu doğrultuda yapılan araştırmalara göre doğumu takip eden 2-23 saatlik zaman diliminde emzirmenin yapılmaması ya da gecikme yaşanması, ilk 28 gününde ölüm riskini %40, gecikmenin 24 saat ve daha uzun olması ise ölüm riskini yaklaşık %80 artırmaktadır. Nitekim UNICEF’e göre; anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda ölüm oranları beslenenlere göre 4-6 kat daha fazla olmaktadır.
Yapılan çalışmalarda dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise bebeklere anne sütüne göre besleyici değeri daha düşük şeyler verildiğinde anne sütünün daha seyrek alınmasıdır. Bu da annelerin bebeklerini emzirmeye başlayıp bunu sürdürmelerini güçleştiren oldukça negatif bir durumdur.
Doğru Emzirme Pozisyonu ve Teknikleri Nelerdir?
Yeni doğum yapan annelerin ve eşlerinin genellikle sordukları sorulardan bir diğeri ise doğru emzirme teknikleri ile ilgilidir ve sıkça sorulan soruların başında yenidoğan emzirme nasıl olmalı sorusu gelmektedir.. Doğru emzirme için öncelikle annenin bebeğini dikkatlice kucaklaması ve emzirme pozisyonunu alması gerekir. Doğru emzirme pozisyonun adımları şunlardır;
Rahat olan bir koltuk veya sandalye belirlenmelidir.
Anne sırtı dik olacak şekilde oturmalıdır.
Bebeğin başı gövdesinden yüksekte olmalı, yüzü ve gövdesi aynı yöne bakacak şekilde bebek kucaklanmalıdır.
Annenin emzirilen göğsünün tarafındaki kolu dirsekten büküldükten sonra, bebeğin başı bu kıvrımının önüne yerleştirilmelidir. (Annenin kolu emzirme yastığı yardımıyla desteklenebilir.)
Bebek aşağıdan yukarıya doğru memeye yaklaştırılmalıdır.
Diğer elle emzirilen meme desteklenirken başparmak üstte memeyi yönlendirmelidir.
Anne meme ucunu bebeğin dudaklarına değdirerek emme için ağzını açmasını sağlamalıdır.
Bebek ağzını açtıktan sonra meme ucu ve çevresindeki areola bölümü (kahverengi bölüm) birlikte bebeğin ağzına verilmelidir.
Son olarak ise annenin üstteki başparmağı burnun tıkanmasını önlemelidir.
Yatarak Emzirme Nedir?
Bir önceki başlıkta belirttiğimiz gibi doğru emzirme tekniklerinde önemli olan şey bebeğin başıyla vücudunun aynı yöne bakması ve anne göğsüne yakın olmasıdır. Ek olarak, emzirme sırasında bebeğin başı yüksekte olmalı ve üzerine herhangi bir ağırlık verilmemelidir.
Yatarak emzirme tekniği, en çok tercih edilen bebek emzirme pozisyonlarından biridir. Anneye de bebeğe de çeşitli kolaylıklar sağlayabilen bu emzirme pozisyonu, özellikle sezaryenle doğum yapan ve buna bağlı olarak hareket zorluğu yaşayan anneler için rahat olabilmektedir.
Ayrıca emzirme yastıkları ve önlükleri emzirirken konfor için kullanabilir. Tabii ki buna uygun emzirme yastığı seçilmelidir. Bu yastığın kolay taşınabilir ve anne için rahat olması gerekmektedir. Bu sayede emzirme sırasında herhangi bir ağrı olmamış olur ve anne konforlu bir emzirme yapmış olur.
Emzirme Süresi Ne Kadar Olmalıdır?
Giriş sekansımızda da belirttiğimiz gibi yeni doğan bebekler doğumdan sonra en kısa zamanda emzirilmeli ve devamında emzirme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır. İlk emzirmelerde süt hemen gelmeyebilir, bu durumda sık yapılan hatalardan biri yapılmamalıdır yani bebeğe başka bir besin verilmemelidir. Bu durumda yapılması gereken tek şey emzirmeye devam etmek olmalıdır. Özellikle ilk 2 ay her istediğinde bebeğe meme verilmelidir.
Peki yenidoğan emzirme süresi ne kadar ve nasıl olmalıdır?
Başlangıçta her iki göğsün de dönüşümlü olarak emzirilmesinin, sütün artması açısından yararlı olduğu savunulmaktadır. Bu dönüşüme bağlı olarak süt miktarı arttığında her öğünde bir memenin emzirilmesi yeterli olabilmektedir. Hedef ise her öğünde bebeğin bir memeyi tamamen boşaltması sağlamak olmalıdır. Bu süre genellikle 10-15 dakika aralığındadır.
Aylara göre bebek emzirme saatleri ya da sıklıkları;
1 aylık olan bebekler için günde 7-8 defa emzirilebilir.
3. aydan sonra günde 5-6'ya düşürülebilir.
3. ay ile 6. ay arasında emzirme sayısı 4-5 olabilir.
6. ay bittikten sonra ise takviye gıdalara geçiş yapılabilir.
Bebekler Neden Emmez ya da Emmeyi Bırakır?
Emzirmeye geç başlamak
Sık sık emzirememek
Gece emzirmekten kaçmak
Kısa süreli emzirmek
Memeyi yanlış kavramak
Biberon ve emzik kullanmak
Ek besinlere erken başlamak
Annenin kendine güvenmemesi
Annenin kaygı, endişe ve stresli olması
Bebeği kabullenmeme
Emzirmenin Anneye Ve Bebeklere Olan Faydaları
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü internet sitesinde 1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası özelinde yayınlanan makaleye göre emzirmenin faydaları aşağıdaki gibi belirtilmiştir.
Emzirmenin Annelere Olan Faydaları
Doğumdan sonra annenin hızlı iyileşmesine yardımcıdır,
Over (yumurtalık) ve meme kanser riskini azaltır,
Gebelikler arası süreyi uzatır,
Annenin gebelik öncesi vücut ağırlığına çabuk dönmesine yardımcı olur,
Annenin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesini sağlar.
Emzirmenin Bebeklere Olan Faydaları
Bebeklerde duyusal ve bilişsel gelişimi destekler,
İshal, pnömoni, otitis media, idrar yolu vb. enfeksiyon hastalıklarından korur,
Sadece anne sütüyle beslenme, ishal ve pnömoni kaynaklı bebek ölümlerini azaltır,
Hastalıklardan iyileşmeyi hızlandırır,
Ani bebek ölüm sendrom riskini azaltır,
Astım, egzama ve alerjik hastalıklardan korur,
Çocukluk çağı yüksek tansiyon riskini azaltır,
Çocukluk, adolesan ve erişkin dönem obezite riskini azaltır,
İleri yaşlarda görülen tip II diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini azaltır.
Anne Bebek Ten Tene Temas Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Ten tene temasın (TTT) anne-bebek gelişimine olan olumlu etkisi artık pek çok ebeveyn tarafından bilinen bir gerçek haline gelmiştir. Yapılan araştırmalar ilk doğum anında anne ile bebek arasında kurulan ten tene temasın, bebeklerin anne sütü ile beslenme oranını 2 kat fazla artırdığını göstermektedir. Peki ten tene temas nedir ve nasıl uygulanır? Hastanemiz bünyesinde bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özden Varol'un anne ile bebek arasında güçlü bir bağ kurmanın ilk adımının ten tene temastan geçtiğini ifade eden önemli açıklamalarını bu yazımızdan okuyabilirsiniz.
Anne Sütü Nasıl Artar?
Günde 10-12 bardak su içmek, anne sütünün artmasını sağlayan faktörlerin başında gelmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda bazı gıda ve bitkilerin özellikle anne sütünü arttırdığı görülmektedir. Bunların başında da rezene gelir. Rezeneyi takip eden diğer süt arttırıcı bitkiler ise ısırgan otu, fesleğen ve biberiye olarak sıralanabilir.
Annenin huzurlu bir ortamda olması, beslenmesinin sağlıklı olması ve bebeği kabul etmesi anne sütünü artırmaya yardımcı olan diğer bir etmendir. Bebeğin anneyi emmesi de süt arttırıcı etkiye sahiptir. Annenin emzirme döneminde sağlıklı beslenmesi; protein, karbonhidrat, meyve ve sebzeden oluşan menüler tüketmesi, sağlıklı uyuması, bebeği bol bol emzirmesi de anne sütünün artmasına katkı sağlar. Dolayısıyla sağlıklı ve zengin bir menüyle beslenmek hayati öneme sahiptir. Süt yapan yiyeceklerin listesi anneye ve allerji durumuna göre özel olarak hazırlanmalıdır. Bundan dolayı hekiminize danışarak beslenme programı oluşturmanız hayati öneme sahiptir.
Anne Sütü Nasıl Saklanır?
Anne sütü sağıldıktan sonra hijyenik şartlarda saklanmalıdır. Saklama için cam kaplar tercih edilmelidir. Cam kaplara alternatif olarak süt saklama poşetleri de kullanılabilir. Anne sütü cam kaplarda oda sıcaklığında (19-26°C) 3 saat, buzdolabının kapağında (+4°C) 3 gün veya derin dondurucuda (-18°C) 3 ay boyunca saklanabilir.
Anne sütü buzdolabında veya derin dondurucuda saklanacaksa, sütün oda sıcaklığında ya da sıcak suda çözünmesi beklenmelidir. Hızlı olması için ocak, fırın veya mikrodalgada çözdürme kesinlikle yapılmamalıdır çünkü bu şekilde çözünen anne sütü besleyicilik değerini yitirir.
Kaynak:
https://www.unicefturk.org/yazi/haber-annesutu
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/beslenmehareket-haberler/1-7-ekim-dunya-emzirme-haftasi.html
https://www.who.int/health-topics/breastfeeding
https://worldbreastfeedingweek.org/
https://www.cdc.gov/nccdphp/dnpao/features/breastfeeding-benefits/index.html