Obezite nedir?
Obezite, aşırı miktarda yağ vücut yağı içeren karmaşık bir hastalıktır. Obezite sadece kozmetik bir hastalık değildir. Kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon ve bazı kanserleri gibi hastalık risklerini artıran tıbbi bir sorundur. BKİ (Beden kitle indeksi), kilogram olarak vücut ağırlığının, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanır (kg/m2).BKİ 30 kg/m2 ve üzerinde ise kişide obezite vardır. Bununla birlikte BKİ doğrudan vücut yağını ölçmez, bu nedenle kaslı sporcular gibi bazı insanlar aşırı vücut yağına sahip olmasalar bile obezite kategorisinde bir BKİ'ye sahip olabilirler.
Obezite risk faktörleri nelerdir?
Aile öyküsü
Hareketsizlik
Bazı hastalıklar-Cushing hastalığı, iltihaplı ramatizma gibi
Bazı ilaçlar-Antipsikotik ilaçlar, kortizon gibi
Beslenme alışkanlıkları
Uykusuzluk
Gebelik
Barsak florası
Obezite komplikasyonları nelerdir?
Kalp hastalığı ve felç
Tip2 diyabet
Bazı kanserler-Meme, rahim kanseri gibi
Uyku apnesi
Cinsel problemler-iktidarsızlık, cinsel isteksizlik gibi
Eklem kireçlenmesi
Depresyon
İş başarısında azalma
Sosyal dışlanma
Obezite gelişimi önlenebilir mi?
Kilo alımı, düzenli egzersiz, uygun diyet programı ile önlenebilir. Kişinin tutarlı olması-tatil günlerinde bile programlara uyulması, haftalık kilo takibi, ne yendiği, ne kadar, ne zaman yendiği hakkında günlük tutulması kilo kontrolünde yardımcıdır.
Haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite önerilir, yüzme ve hızlı yürüyüş uygun fiziksel aktivitedir.
Diyetisyen önerisi doğrultusunda gerçekçi beslenme programı uygulamaya çalışın, şok diyet , protein ağırlıklı diyet, ketojenik diyet gibi programlar uygun değildir. Sağlıklı bir diyet planında toplam kalorinin %55-60’ı karbonhidratlardan, %12-15’i proteinlerden, %25-30’u yağlardan alınmalıdır
Obezite nasıl teşhis edilir?
İyi bir özgeçmiş öyküsü, fizik muayene çoğu hastada tanıya ulaşmak için yeterlidir.
Fizik muayenede kilo, boy, bel çevresi ölçümü yapılır
BKİ hesaplanır.
Bel çevresi kadınlarda ≥88 cm, erkeklerde ≥102 cm olması android tip (elma tipi obezite, santral obezite) obeziteyi yansıtır. Karın yağı artışı ile birlikte giden bu obezite tipinde kalp damar hastalığı ve şeker hastalığ geliştirme riski çok yüksektir. Bel çevresi değerlerinin kadınlarda <80 cm, erkeklerde <94 cm olması hastalık risikinin en aza indirilmesi için önerilmektedir.
Tedavi şeklinin belirlenmesi, ek hastalıkların tespiti ve obeziteye neden olabilecek iç salgı bezlerinin fonksiyonları açısından kan tetkikleri istenecektir.
Obezite tedavisi ve takibi nasıl yapılır?
Obezite tedavisinin amacı sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloda kalmaktır. Bu genel sağlığınızı iyileştirir ve obeziteyle ilişkili komplikasyon gelişme riskini azaltır. Bu amaca ulaşmak için diyetisyen, psikolog, endokrinoloji uzmanı ile görüşmeniz gerekebilir. Yaklaşık %5-10'luk bir tartı kaybı bile sağlığınızda gözle fark edilir faydalar sağlar. Bununla birlikte, ne kadar çok kilo verirseniz, faydaları o kadar büyük olur.
Tüm kilo verme programları, yeme alışkanlıklarınızda değişiklik ve fiziksel aktivite artışı gerektirir. Sizin için doğru olan tedavi yöntemleri obezite şiddetinize, genel sağlığınıza ve kilo verme isteğinize bağlıdır.
Obezitede diyet değişiklikleri ve önerileri nelerdir?
Kalorileri azaltmak ve daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları uygulamak obezitenin üstesinden gelmek için çok önemlidir.Uzun vadede sabit kilo kaybı en güvenli kilo verme yöntemi olarak kabul edilir. Kilo verme başarı olasılığını arttırmak için ez az altı aylık kapsamlı bir kilo verme programına dahil olmasınız gereklidir. Kadınlarda 1200-1500 kkal, erkeklerde 1500-1800 kkal kilo vermeye yardımcı olacak günlük kalori miktarlarıdır.
Obezitede fiziksel aktivite nasıl olmalıdır?
Haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite önerilir, yüzme ve hızlı yürüyüş uygun fiziksel aktivitedir. Günlük adım sayısının 10000 adım olması önerilir.
Obezite ilaç tedavisi var mıdır?
Obezite tedavisinde diyet ve egzersiz başarısını artırmak için ilaçlar kullanılabilir.
T.C. Sağlık Bakanlığı onayı bulunmayan ve içinde tam olarak ne olduğu bilinmeyen ilaçların, bitkisel ajanların, zayıflama çaylarının kilo vermek için kullanılmasının ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Obezite Cerrahisi Nedir?
Obezite tedavisinde son yıllarda bariyatrik cerrahi olarak adlandırılan obezite cerrahisi giderek artan sıklıkta uygulanmaya başlanmıştır. Bariyatrik cerrahi yöntemler; mide hacmini küçültüp gıda alımını kısıtlayarak, alınan gıdaların emileceği barsak segmentini kısaltarak ve/veya by-pass ederek ya da her iki yöntemin kombine edilmesiyle kilo vermeyi sağlayan cerrahi tekniklerdir.
Bariyatrik cerrahide standart olarak kabul edilen ve daha sık uygulanan yöntemler; gastrik bypass, sleeve gastrektomi (tüp mide), ayarlanabilir gastrik bant ve duodenal switch ile birlikte biliyopankreatik diversiyon’dur. Tüm bu yöntemlerin kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
Beden kitle indeksi > 40 kg/m2 olan veya beden kitle indeksi >35 kg/ m2 olup obeziteye eşlik eden hastalığı bulunan (koroner arter, diabetes mellitus, hiperlipidemi, hipertansiyon, uyku apnesi, hareket kısıtlılığına neden olan dejeneratif osteoartrit veya vertebral disk bozuklukları gibi ) seçilmiş olgularda obezite cerrahisi düşünülebilir. Ancak yukarıda sayılan şartlar sağlansa da operasyona yüksek risk oluşturacak ek bir hastalığı ya da durumu olanlarda obezite cerrahisi önerilmez.
Obezite Cerrahisi Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?
Cerrahi öncesi hasta değerlendirmesi endokrinoloji uzmanı, genel cerrahi uzmanı, anestezi uzmanı, psikiyatrist ve diyetisyenden oluşan obezite cerrahisi konusunda deneyimli bir ekip tarafından yapılmalıdır. Cerrahi öncesi hasta değerlendirmesi ruhsal, davranışsal, fiziksel, gastrointestinal, pulmoner, kardiyovasküler, endokrin ve metabolik değerlendirmeyi içermelidir. Cerrahi öncesi değerlendirmede standart ameliyat öncesi tetkiklere ek olarak klinik bulgular gerektiriyorsa obezitenin nadir görülen sebepleri için de tetkikler yapılmalıdır.
Operasyon sonrası gelişebilecek besinsel eksikliklerin karşılanması ve uygun kilo kaybının sağlanabilmesi için hastaların uzun dönem takibine devam edilmelidir. Uygulanan cerrahi tipine bağlı olmak üzere besin intoleransı, tüketilebilecek besinin hacim ve yapısı değişiklik gösterebilir.
Ancak genel kural operasyondan sonraki ilk birkaç gün içinde berrak sıvılarla başlanıp yaklaşık ikinci haftanın sonunda yumuşak sıvı gıdalara geçilmesi şeklindedir. Zaman ilerledikçe aşamalı olarak yumuşak gıdalara ve takiben hastanın toleransına bağlı olarak katı gıdalara geçilebilir.
Yapılan operasyon tipine göre değişmekle birlikte obezite cerrahisi geçiren tüm hastaların günlük olarak vitamin ve mineral desteği almaları ve oluşabilecek vitamin ve mineral eksiklikleri açısından periyodik takip edilmeleri gereklidir. Yine operasyon sonrası kullanılan diyabet, yüksek tansiyon ve yağ düşürücü ilaçlarda değişiklik yapmak gerekebilir.
Ek olarak özellikle uygun takibi yapılmayan hastalarda kısa ve uzun dönemde cerrahi ve cerrahi dışı pek çok sorun gelişebilmektedir. Bu nedenle cerrahi geçirmiş hastaların bu konuda deneyimli Genel Cerrahi, Endokrinoloji uzmanları ile diyetisyenler tarafından takip edilmesi sağlıklı kilo verilmesi ve kilo geri alımının önlenmesi açısından önemlidir.